İngilizce sıfatlar
Adjectives
İngilizce sıfatlar, isimlerin nitelik ve niceliklerini bildiren kelimelerdir. Varlıkların nasıl olduklarını, sayılarını bildirirler, yerlerini işaret ederler.İngilizce sıfatlar, isimlerden önce gelirler. İngilizce sıfatlar, Türkçe'deki gibi belirttikleri durumlara göre, farklı isimlerle anılırlar.
1) NİTELEME SIFATLARI: Varlıkların renklerini, biçimlerini, durumlarını gösterirler.
Little
|
Küçük
|
Red
|
Kırmızı
|
Large
|
Geniş
|
a little bird küçük bir kuş
a red apple kırmızı bir elma
a large room geniş bir oda
2) BELİRTME SIFATLARI: Dört çeşittir. Varlıkların niceliklerini bildirirler.
İŞARET SIFATLARI:
This
|
Bu
|
That
|
Şu
|
These
|
Bunlar
|
Those
|
Şunlar
|
This man Bu adam
That duck Şu ördek
These ducks Bu ördekler
Those pencils Şu kalemler
one two three ten twenty first second third
bir iki üç on yirmi birinci ikinci üçüncü
Two books İki kitap
Second class İkinci sınıf
First examination Birinci sınav
BELGİSİZ SIFATLAR: (Belirsiz sıfatlar)
Every
|
Her
|
Any
|
Hiç
|
Some
|
Bazı
|
Every body Herkes
Every where Her yer
Any body Herhangi bir kimse
Some one Herhangi biri
Some books Bazı kitaplar
Which
|
Hangi
|
What
|
Ne
|
How many
|
Kaç tane
|
How much
|
Ne kadar
|
Which book? Hangi kitap?
How many books? Kaç tane kitap?
How much money? Ne kadar para?
At what time? Ne zaman?
My book
Benim kitabım
Benim kitabım
Its tail
Onun kuyruğu
Your father
Senin baban
Senin baban
Our mother
Bizim annemiz
Bizim annemiz
His money
Onun parası
Onun parası
Your house
Sizin eviniz
Her cat
Onun kedisi
Onun kedisi
Their car
Onların otomobili
Onların otomobili
Sıfatların dereceleri:
İngilizcede niteleme sıfatları düzenli ve düzensiz olarak, yani kurallı veya kuralsız olarak iki şekilde derecelendirilebilir. Düzenli olanları daha ileri derecelendirebilmek için normal sıfatların sonuna “er” getirilir. En ileri dereceler içinse normal sıfatların sonuna “est”, ve başına da mutlaka “the article” getirilir.
Normal
|
Daha ileri derecede
|
En ileri derecede
|
|||
long
|
uzun
|
longer
|
daha uzun
|
the longest
|
en uzun
|
rich
|
zengin
|
richer
|
daha zengin
|
the richest
|
en zengin
|
hot
|
sıcak
|
hotter
|
daha sıcak
|
the hottest
|
en sıcak
|
great
|
büyük
|
greater
|
daha büyük
|
the greatest
|
en büyük
|
big
|
büyük
|
bigger
|
daha büyük
|
the biggest
|
en büyük
|
large
|
geniş
|
larger
|
daha geniş
|
the largest
|
en geniş
|
wet
|
ıslak
|
wetter
|
daha ıslak
|
the wettest
|
en ıslak
|
wide
|
geniş
|
wider
|
daha geniş
|
the widest
|
en geniş
|
tall
|
uzun
|
taller
|
daha uzun
|
the tallest
|
en uzun
|
high
|
yüksek
|
higher
|
daha yüksek
|
the highest
|
en yüksek
|
hard
|
katı
|
harder
|
daha katı
|
the hardest
|
en katı
|
light
|
hafif
|
lighter
|
daha hafif
|
the lightest
|
en hafif
|
bright
|
parlak
|
brighter
|
daha parlak
|
the brightest
|
en parlak
|
cheap
|
ucuz
|
cheaper
|
daha ucuz
|
the cheapest
|
en ucuz
|
ripe
|
olgun
|
riper
|
daha olgun
|
the ripest
|
en olgun
|
narrow
|
dar
|
narrower
|
daha dar
|
the narrowest
|
en dar
|
strong
|
kuvvetli
|
stronger
|
daha kuvvetli
|
the strongest
|
en kuvvetli
|
NOT: “great” değer bakımından büyük, “big” hacim bakımından büyüktür. “Large” iri anlamında geniş, “wide” ise en olarak geniştir.
İki heceden daha uzun olan sıfatları daha ileri dereceye çevirmek için başına “more” edatı getirilir. En ileri dereceye çevirmek için ise sıfatın başına “the most” edatı getirilir.
beautiful güzel
important önemli
necessary lüzumlu
more beautiful daha güzel the most beautiful en güzel
more important daha önemli the most important en önemli
more necessary daha lüzumlu the most necessary en lüzumlu
İleri ve en ileri dereceye çevrilirken belirli bir kurala bağlı olmayan yani düzensiz şekilde değişen sıfatları:
good iyi better daha iyi the best en iyi
bad kötü worse daha kötü the worst en kötü
much fazla more daha fazla the most en fazla
many fazla more daha fazla the most en fazla
little az less daha az the least en az
NOT: “Much” sayılamayan varlıklar, “many” ise sayılabilenler için kullanılır.
SIFATLARIN CÜMLE İÇİNDEKİ YERİ
Sıfatlar cümle içinde tek başlarına özne (subject) yani işi yapan olamaz. Özne daima isim olur. Sıfatlar isim olan bir öznenin baş tarafında bulunurlar ve o ismi süslerler.
A boy is sleeping in the room.
Bir çocuk odada uyuyor.
A young boy is sleeping in the room.
Genç bir çocuk odada uyuyor.
A book is on the table.
Bir kitap masanın üzerindedir.
Bir kitap masanın üzerindedir.
A green book is on the table.
Yeşil bir kitap masanın üzerindedir.
NOT:
Bir veya herhangi bir anlamına kullanılan “a” veya “an” hiçbir zaman sıfatlarla ismin arasına giremez. Yani Türkçedeki gibi, iyi bir adam “good a man” olamaz, iyi bir adam demek istenirse, mutlaka,
a good man iyi bir adam
a beautiful girl güzel bir kız
an historical building tarihi bir bina, denmesi gerekir.
Sıfatlar isim cümlelerinde “direct object” (nesne) olarak tek başına da bulunabilirler. Bu durumda bir isimle birleşip, sıfat tamlaması olarak kullanılmaları gerekmez.
Ali is clever. The coat is wet
Ali akıllıdır. Palto ıslaktır.
She is old. Apples are ripe.
O yaşlıdır. Elmalar olgundur.
They are happy. This river is deep.
Onlar mutludur. Bu nehir derindir.
We are young. Elephants are heavy.
Biz genciz. Filler ağırdırlar.
Biz genciz. Filler ağırdırlar.
I am thirsty. The tea is hot.
Ben susadım. Çay sıcaktır.
Ben susadım. Çay sıcaktır.
My father is fat. These roses are red.
Babam şIşmandır. Bu güller kırmızıdırlar.
The book is white. These flowers are beautiful.
Kitap beyazdır. Bu çiçekler güzeldirler.
Sıfatların cümle içindeki kullanışları:
Last night the stars were very bright.
Dün gece yıldızlar çok parlaktı.
A large car can not pass through a narrow road.
Geniş bir otomobil dar yoldan geçemez.
We like hot tea.
Biz sıcak çay severiz.
I don’t like cold water.
Soğuk su sevmem.
I am fat.
Ben şişmanım.
I am a fat boy.
Ben şişman bir çocuğum.
Şimdi birbirine eş değerde sıfatlara sahip iki ismin karşılaştırmasını gösteren karşılaştırma cümlelerini görelim.
A
|
is
|
as
|
sıfat
|
as
|
B
|
Ahmet is as fat as Mehmet.
Ahmet, Mehmet kadar şişmandır.
Ayşe is as beautiful as Fatma.
Ayşe, Fatma kadar güzeldir.
Olumsuzlarda,
Ayşe is not as beautiful as Fatma.
Veya “as” yerine “so” da kullanılabilir ve,
Ayşe is not so beautiful as Fatma.
Ayşe, Fatma kadar güzel değildir. Olabilir.
Ayşe, Fatma kadar güzel değildir. Olabilir.
Soruda da aynı iki şekil uygulanabilir.
Is Ayşe as beautiful as Fatma?
Veya
Veya
Is Ayşe so beautiful as Fatma?
Ayşe, Fatma kadar güzel midir?
Ayşe, Fatma kadar güzel midir?
Birbirinden daha ileri derecede sıfatlara sahip olan iki ismin karşılaştırmalı çatısı:
A
|
is
|
ileri derecede sıfat
|
than
|
B
|
A
|
Ayşe is more beautiful than Fatma.
Ayşe, Fatma’dan daha güzeldir.
My father is fatter than your father.
Benim babam, senin babandan daha şişmandır.
İstanbul is larger than Ankara.
İstanbul, Ankara’dan daha geniştir (büyük).
John is taller than Henry.
John, Henry’den daha uzundur.
My pencil is longer than your pencil.
Benim kalemim, senin kaleminden daha uzundur.
Benim kalemim, senin kaleminden daha uzundur.
Ali is not younger than Ahmet.
Ali, Ahmet’den daha genç değildir.
Ali, Ahmet’den daha genç değildir.
Are they more beautiful than these?
Onlar, bunlardan daha güzel midirler?
Onlar, bunlardan daha güzel midirler?
Birkaç ismin içinden en ileri derecede sıfata sahip karşılaştırma cümleleri:
A
|
is
|
en ileri derecede sıfat
|
B
|
in
|
C
|
Antalya is the hottest city in Turkey.
Antalya Türkiye’de en sıcak şehirdir.
Istanbul is the largest city in Turkey.
İstanbul Türkiye’de en büyük şehirdir.
My father is the tallest man in our village.
Babam bizim köyde en uzun adamdır.
Babam bizim köyde en uzun adamdır.
Is he the fattest man in this office?
O, bu büroda en şişman adam mıdır?
Who is the most beautiful girl in this class?
Bu sınıfta en güzel kız kimdir?